ilk orta ve lise öğrenimimi İzmir'de tamamladım. Ege Üniversitesi Psikoloji Bölümü mezunuyum. Mesleğimde otuzuncu yılımı çalışıyorum. Aldığım eğitimlerin bazıları; Aile ve evlilik danışmanlığı, hipnoterapi, HYT, MOXO dikkat testi uygulayıcılığı. İzmirliyim. 28 yıllık evliyim. Bir çocuk annesiyim. Şu an Karabük'te yaşıyorum. Psikokimlik Psikolojik Destek Merkezinin sahibiyim.

Moxo dikkat testi size neler kazandırır?

Bu testi yaptıran 6 yaştan büyük herkes sadece 15 dakikada 6-12 yaş İçin veya 18 dakikada 13-65 yaş grubu için şu sonuçları görebilir; Dikkatimi dağıtan şeyler nelerdir? Görsel çeldiriciler mi? Mesela bir perdenin rüzgardan titremesi mi? Arkadaşımın derste elinde kalem çevirmesi mi? Yoksa yan sıradakinin bacağını sürekli sallamadı mı? Bunları bilirseniz önlem alabilirsiniz. Mesela sınıfta pencereden en uzak köşeye, kalem sallamayan birinin yanına gibi…

Dikkatimi dağıtan şeyler işitsel çeldiriciler mi? Kuş sesi mi ? Koridordan gelen konuşma sesleri mi? Yan odadaki televizyonun sesi mi? Bunlara karşı önlemler alınarak dikkatinizi ve dolayısı ile başarınızı arttırabilirsiniz. Örneğin kulaklık takıp dış sesleri engellemek gibi…

Dikkatim kaçıncı dakikadan itibaren dağılmış? Moxo dikkat testinde 8 ayrı bölümde aldığınız performans puanları ayrı ayrı görülebildiği için sizin dikkat süreniz belirlenebilmektedir. Kaçıncı dakikada yoruldunuz veya hangi çeldiricilerin olduğu bölümde dikkatiniz dağıldı? Veya dikkatinizi tekrar toplayabildiniz mi? Bu sonuçlara ulaşırsınız.

Size uygulanan ilaç veya terapi programları ne derece başarılı olmuş? Moxo testinde öğrenilebilirlik mümkün olmadığı için testi belirli aralıklarla yapıp sonuçları tamamen objektif olarak öğrenebilirsiniz. Dahası dikkat eksikliğini oluşturan 4 ayrı parametrenin de – hiperaktivite, dürtüsellik , zamanlama ve dikkat dağınıklığı- her biri için ayrı puanlar almış olduğunuz için hangisi ne kadar düzelmiş görebilirsiniz. Böylece terapiyle veya ilaca devam kararınızı daha doğru verebilirsiniz.

https://www.youtube.com/watch?v=drlVrkiP8Qw#action=share

https://www.moxoturkiye.com/category/blog/videolar/

*Hipnotik Yeniden İşleme Terapisi

Hipnotik Yeniden İşleme Terapisi

Kaygı Bozuklukları,Travmalar  ve Fobilerde Hızlı ve Bütünsel Bir Teknik; H.Y.T.

Hipnotik Yeniden işleme Terapisi, HYT; bilinç ile bilinçaltını beraberce işe koşan ve çift yönlü uyarımlarla bazı hipnotik tekniklerden oluşan bütüncül bir yaklaşımdır. Bu uygulamada hipnotik bazı teknikler eşliğinde çift yönlü uyarımlarla ilgili problem üzerinde desensitizasyon elde edilmektedir.

Beyinde doğuştan var olan bir bilgi işleme sisteminin varlığı göz önüne alındığında, Olumsuz yaşam deneyimleri ya da travmaların beynin fiziksel bilgi işleme sisteminin biyokimyasal dengesini bozmuş olabileceğini söylemek mümkündür. Bu dengesizlik bilgi işleme sürecinin bir çözüme ulaşmasını engelleyebilir. Travmatik süreçler; olağan uyum mekanizmalarının bozulmasına yol açar. Otörler; bu sürecin bilgi işlemeyi durduğunu ve bilgiyi anksiyete oluşturan orijinal haliyle dondurduğunu (DÜĞÜM) öne sürmektedir(Shapiro, 2016).

       Travmatik olaylar ya da olumsuz yaşam deneyimleri, bilgi işleme sisteminde tıkanmaya yol açtığından artık orada yeni bir işlemlemeye gereksinim doğar. Yeniden işlemleme yapılmadığında süreç,  ego-distonik haliyle kalır. Amaç, sürecin egoya uyumlu hale getirilmesidir. Bu konuda Alladin (2013) şöyle der; “ (Bu gibi durumlarda) …Gevşeme ve rahatlama yetmez, tedavinin önemli olan parçası; travmatik olan olayı (anıyı) yeniden işlemektir. Yeniden işlemleme yaptığınızda kaygı düzeyiniz azalıyor.”

Düşük özsaygı ve öz-yeterlilik unsurlarıyla birlikte, psikolojik işlev bozukluğu, sinir sistemindeki depolanmış olan bu bilgiden kaynaklanır. ÇYU ve bazı hipnotik tekniklerle bu bilgiye ulaşılır. Ulaşılan bilgi yeniden işlenir ve çözümlenir. Yeniden işlemlenen bilgi dönüşüme uğradıkça hedef anı resmi ve görüntü değişir. Görüntünün canlılığı işlemleme devam ettikçe azalır, içeriği değişir ve hatta resim çoğu zaman kaybolur.  Bu sadece görüntüdeki söz konusu değişimle sınırlı kalmaz; resimdeki değişiklikler duygusal ve bilişsel süreçler ve beden duyumu üzerinde de etkili olur. Hedef anının ya da imgenin başlangıçtaki sıkıntı düzeyi işlemlemeyi takiben azalarak rahatsız edici olmaktan çıkar. Danışan bunu SUD düzeyi ile somut bir şekilde ifade eder. Süreç, egoya uyumlu hale gelir. Duyarsızlaşma sağlandığında kendilik inancında düzelmeler başlar. Pozitif Kendilik Değerliliğine olan güven artar.

Adaptif olmayan bilgi ya da bellek ağları, HYT ile yeniden işlemlenerek egoya uyumlu hale getirilebilirler. HYT’de,  ÇYU yanı sıra, imajinatif hipnotik tekniklerin ve otohipnotik uygulamaların terapiye yardımcı olarak kullanılmasının olumlu klinik yansımaları çalışmalar boyunca gözlenmiştir.

SPECT incelemeleriyle; Van Der Kolk 1998’de ve Vestibüler test çalışmalarıyla da Ramacahandran 1995’de;  “Göz hareketlerinin transferi kolaylaştırdığı” noktasında mutabıktırlar. Göz hareketleri, kognitif süreçler ve kortikal fonksiyonla bağlantılıdır (Antrobuz, 1973; Ringo, Sobotka, Diltz & Bruce, 1994). Anıya odaklı dikkatle birlikte çift yönlü uyarım, Limbik ve kortikal sistemlerin harekete geçmesine yol açabilir (Shapiro, 2016).

Bu terapi tekniğinde hedef sadece duyarsızlaştırmadan ibaret değildir; otohipnozla geleceğe yönelik çalışmalar yapılmakta, “Bilinçli Farkındalık” anlayışından hareketle kişinin şimdiye odaklanması ve yaşama uyumu sağlanmaktadır (Alan, 2019)

İşlemlemeden sonra birey, anısını ya da geleceğe yönelik öngörüsünü  (imgesini) olumsuz duygulanımdan arındırarak salt bir anı gibi ya da gelecekte yapacağı bir eylem  ya da yaşayacağı olağan bir durum gibi algılayabilmektedir.

      HYT, anksiyete bozuklukları, fobiler ve travmalar başta olmak üzere olumsuz yaşam deneyimlerinin yarattığı duygusal bozukluklar ve gelecek yönelimli olumsuz yaşam beklentilerinin terapisinde kullanılabilir.

HYT, beş evrede gerçekleştirilir;

  1. Danışan geçmişi, değerlendirme, hazırlık,
  2. Hipnoz ve ÇYU ile kendilik değerliliği uygulaması,
  3. Çift Yönlü Uyarımlarla ve hipnotik tekniklerle hedef anı ya da imgenin yeniden işlemlenmesi,
  4. PSH altında Kendilik değerliliği ve bedensel uyum alımı,
  5. Otohipnoz ve sonlandırma.

Sonuç olarak HYT; hızlı sonuç alınması ve kolay uygulanabilirliği ile dikkat çekmektedir. HYT;  geçmişte takılı kalmamayı, mevcut rahatsız edici uyaranlara karşı duyarsızlaşmayı ve geleceğe güvenle bakabilmeyi sağlar.

Kaynakça

  • Alan, H. (2019). Hipnotik Yeniden İşleme Terapisi; HYT. Klinik Hipnoz Akademisi Yayınları. (Basıma hazırlanıyor).
  • Alladin, A., Heap, M. (1991). Hypnosis and depression. In: Heap, M., Dreyden, W. (edi.).Hypnotherapy : a handbook (pp.49-67) Milton Keynes: Open University Press. 
  • Alladin, A. (2013). Açıklamalı Hipnoterapi (Çev. P.Tunalı). Psikoterapi Enstitüsü EğitimYayınları No.99. (Eserin orjinali 2008’de yayımlandı).
  • Kavakçı, Ö. (2012). Ruhsal Travma Tedavisi için EMDR. Hyb. Ankara.
  • Konuk, E. DBE. EMDR  Ders Notları.
  • Shapiro, F. (2016). EMDR. Okuyanus. İstanbul.
  • Grand, D. (2005). Işık Hızında Duygusal İyileşme. Kuraldışı yayınları. İstanbul.

*SORULAR VE YANITLARLA HİPNOZ HAKKINDA BİLMEK İSTEDİĞİNİZ HER ŞEY

Hipnoz Nedir?
Hipnoz, bakışla, sözle veya bazı yardımcı nesneler kullanılarak, telkin ile oluşturulan özel bir bilinç hâlidir. Bir başka deyişle bir trans hâlidir. Bu trans sırasında, kişi çevreden gelen tüm (ses, ışık, koku vb.) uyaranlara kendini kapatır veya aldırmazken, hipnoz yapan kişinin telkinlerini artmış bir dikkatle dinler, anlar ve gönüllü katılımla uygular.

Hipnoterapi Nedir?
Hipnoz aracılığı ile (hipnoz sırasında) uygulanan tedavilere verilen genel isimdir.

Hipnoz bir uyku mudur?
Hipnoz kesinlikle bir uyku hâli değildir. Dışarıdan bakıldığında, hipnozdaki kişi sanki derin ve huzurlu bir uykudaymış gibi görünür. Aynı yanlış gözlemi yapan İskoç Doktor James Braid 1840 yılında bu trans hâline, Eski Yunan’daki uyku tanrısı Hypnosis’tenesinlenerek hipnoz adını vermiştir. Çok kısa bir süre sonra bizzat Dr. Braid bu trans hâlinin uyku olmadığını fark etmiş ve hipnoz adının uygun olmadığını açıklamış olmasına karşın, bu yerleşmiş olduğu için hipnoz adının kullanımı devam edegelmiştir. 

Bir kişi, isteği dışında zorla ya da farkında olmaksızın hipnoza sokulabilir mi? 
Hayır! Bu mümkün değildir. Hipnoz kişinin gönüllü isteği ve katılımıyla gerçekleştirilen bir trans hâlidir. Hipnoz yapan kişi, hipnoza girmeyi gönüllü olarak kabul eden kişiye hipnoza girmesini sağlayacak bazı telkinler verir. Kişi bu telkinleri uygulayarak hipnoza girer. Hipnoza girmek istemeyen bir kişi kendisine söylenen telkinleri gerçekleştirmeyi reddedeceği için hipnoza girmez. 

Hipnozdaki kişi hipnoz yapanın tüm söylediklerini olduğu gibi kabul eder ve aynen uygular mı?

Hayır!Hipnoz sırasında kişinin bilinçli kontrolü ortadan kalkmaz. Hipnoz yapan kişinin söylediği her şeyi duyar, anlar, hatta yargılar. Yapması istenilen şey kişinin sosyal ve ahlâki değerlerine uygun değil ise kabul etmez, uygulamaz. Israr edilirse kişi hipnozdan çıkar.

Hipnoza giren bir kişi istemediği hâlde sırlarını açıklar mı? 
Hipnozdaki kişinin bilinçli kontrolü ortadan kalkmadığı için istemediği sürece hiçbir sırrını söylemez, özel bilgileri vermez. Hipnozdaki kişi ancak, söyleyeceği şeylerin kendisi için (örneğin hastalığının tedavisinde işe yarayacağı şeklinde) yararlı olacağına inanır ve hipnoz yapan kişiye güvenirse sorulan sorulara yanıtlar verir. 

Hipnozdan “uyanamamak” mümkün müdür?
Hipnoz bir uyku olmadığı için, uyanamamak diye bir şey olamaz. Hipnoz yapan hekim, terapi sonunda kişiye hipnozdan çıkacağı telkinini verdiği zaman kişi hipnozdan çıkarak gözlerini açar.

Hipnoz nasıl oluşur? Hipnoza girmenin temel koşulları nelerdir?
Hipnozun oluşmasında üç temel unsur vardır: Gönüllülükkonsantrasyon ve hayal gücü. Hipnoza başlanırken, kişi önce hipnoza girme konusunda gönüllü ve istekli olmalıdır. Gönüllü ve istekli olan kişi, hekimin kendisine söylediği (hipnoza giriş için verdiği) telkin cümlesine tüm dikkatini verir, yoğunlaşır. Sonra da söylenen telkinin içeriğini hayal ederek gerçekleştirir. Buradan da anlaşılabileceği gibi bir kişinin hipnoza girebilmesi için gönüllü olması, konsantrasyonunun ve hayal gücünün yeterli olması zorunludur. Veya bir başka deyişle isteksiz, gönülsüz olanlar ya da konsantrasyonu ve hayal gücü yetersiz olanlar hipnoza giremezler. 

Hipnoz nerelerde / hangi hastalıklarda kullanılabilir?

Genel Tıpda: Ağrıyı ortadan kaldırmak için (migren ve gerilim tipi baş ağrıları, kronik fiziksel ağrılı hastalıklar, trigeminal nevralji, ağrısız doğum, kanser ağrılarında), hipnoanestezi ile cerrahi girişimlerde (ameliyatlar, diş çekimi ve diş eti rezeksiyonlarında), psikosomatik hastalıklarda (astım, esansiyel hipertansiyon, psöriazis, ülser, ülseratif kolit, irritabl kolon, siğil tedavisinde),

Psikiyatride: Tik, kekemelik, enüresis noktürna (gece işemeleri), trikotilomani, yeme bozuklukları, obezite, psikojenik ağrı bozukluğu, konversiyon bozukluğu, cinsel işlev bozuklukları, sigara bağımlılığı, dissosiyatif bozukluklar, fobiler, panik bozukluğu, agorafobi, sosyal fobi, sınav kaygısı, travma sonrası stres bozukluğu…